19.03.2008

Müzik,ben, anevrizma,gümbür gümbür hayat



Yaşamınızdan müzik eksik olmasın… 19.03.2008






Ben 5,5 ay önce hastalandım, hem de hiçbir zaman hastalanmayacağıma çok sağlıklı olduğuma inanırken. Sağ böbreğime giden arter damarım yırtıldı ve böbreğime yeterince kan gitmemesi sonucu yaklaşık %25’ ini kaybettim. 8 gece hastanede kaldım, bu olay tabi ki şansızlıktı ancak benim hayata bakışımı değiştirdi o yüzden bugün hastalığıma teşekkür ediyorum. Ben ki iğne olmaya bile tahammül edemez, kaçmak için her türlü şımarıklığı yaparken hastanede kaldığımda, kollarımda delinecek yer kalmamıştı, sonrasında her 15 günde, bazen her hafta kan aldırmak zorunda kaldım. Hala da çok hoşlanmıyorum ama şımarıklık yapmıyorum. Daha kötüsünü de yaşadım sağ kasık damarımdan girerek (hesapta uyuşturulmuştu ama yetmedi çok acıdı) anjiyo yapıldı. Böbreğimin damarlarında küçük bir kamera dolaştı. İlk iki gün buyunca teşhis konulamadı sürekli bir MR, bir ultrason bir röntgen için aşağıya gidiyordum her seferinde farklı bir ilaç veriliyordu ne olacağını bilememek, vücuduma sürekli müdahale edilmesi, korkularım beni küçülttü parmak kadar oldum ama şükrediyordum iyi ki hamileyken olmadı yoksa bebeğime bir şey olabilirdi tüm o morfinler, ilaçlar, ışınlar… Gene de şükrediyorum kalbime yada beynime olsaydı bu anevrizma, o zaman hem sonuçları daha ağır olacaktı hem de yaşanacak olanlar. Belki de beni ziyarete gelecekti insanlar bir demet çiçekle ve helva yiyeceklerdi :)
Böbrek arteri anevrizması çok ender oluyormuş. İstanbul’da Amerikan Hastanesi’nde 4 senede ikinci hastaydım. Fransa’da ise gittiğim hastanede 7. vakayım ve tıp literatürüne bu numarayla geçtim artık derslerde gösterileceğim J Eh bana da böyle bir hastalık yakışırdı atipik. Bu hastalık genellikle beyin arterlerinde ve kalpte oluyormuş. Ben şanslıyım. Burada Nermin Hanım olsa “Allah insana önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş” sevinesin diye derdi. Bu hastalık kaza yada yüksek tansiyon hastalarında olurmuş ben de neden olduğu bilinmiyor çeşitli teoriler var sağ böbreğime giden damarım V şeklinde açılı, diyafram askısı oraya baskı yapıyor ve eğildiğimde patlatmış olabilir teorisi herhalde gerçeğe en yakın olanı. Çünkü o korkunç ağrı oğlumu almak için eğildikten sonra başlamıştı öyle bir ağrı ki beni soğuk soğuk terletti ve titretti ağrı kesiciler bana mısın demedi morfinle rahatladım. Bana sorarsanız stresten oldu.

12 yaşında yazları çalışmaya başladım, sonrasında kendimi bildim bileli çalıştım. 10 sene avukatlık yaptım bunun 7,5 senesi bağımsız kendi büromdaydı. Bu kadar yıpratıcı, nankör bir yandan da zevkli (sadece dava kazanıldığında 2 saniye kadar) ancak tamamıyla hayallerimden farklı (yani kimse adalet savaşçısı filan olmuyor) bir meslek yok herhalde. Hamilelik süresince ve oğlumu büyütürken hep çalıştım, çok yoruldum, çok sıkıldım ve çok stres yaşadım sonunda patladım. Hastalık öncesi son üç ayımda çok sıkıntılı geçmişti, stresten patlamak üzereydim ve Allahçım devam edemeyeceğim, bana güç ver yapamayacağım, artık yapamıyorum bir şey olsun diye dua etmiştim, o şey oldu ne istediğimize dikkat etmek lazım :)

Oğlumdan 20 ay boyunca sadece 1 gece iş için ayrı kalmışken onu 8 gün göremedim, hastaneye getirilmesini de istemedim, o bu ortamı görmesin psikolojisi etkilenmesin, mikrop filan kapmasın diye hem de görünce ağlayacaktım o ise ne olduğunu anlamayacak korkacaktı ama tabi çok özledim. Bir arkadaşıma göre bu kadar hayattan korumaya çalışmak doğru değil ve zannederim haklı…Çünkü hayat gümbür gümbür ve her şey biz insanlar için, ne kadar çevrenizdekileri anlasanız empati yapsanız da başınıza gelince yaşanan tecrübe ve sonrasında hissettikleriniz çok farklı.

Gelelim bu yazının yazılma sebebi müziğe, ben hastalık sonrası hastalığı kabullenmekte yaşadığım güçlükle, acılar, hastalığın sonuçları ve tedavi süresinde olabilecek kötü sonuçları düşünüp depresyona girdim. Kullandığım ilaç vücutta kanamalara yol açıp başka bir organın kaybedilmesine yol açabilirdi. Böbreğimin tamamını ölebilirdi. Müzik dinlemeye tahammül edemiyordum, film yada televizyon seyredemiyordum, konsantre olamıyordum. Hastanedeyken ve sonrasında ölecekmişim gibi geldi hem hastalığa çok hazırlıksızdım hem de ölme fikrine, daha minik oğlum var onun büyümesini göreceğim. Ben yıllarca hiçbir şeyden korkmayan yada korkmadığını sanan biri olarak annemin tüm korkularıyla dalga geçtim ve sonunda ondan beter oldum ve gördüğünüz gibi her şeyi ayrıca abarttığımdan metanetten sınıfta kaldım. 0 Metanet 10 çocukluk…Annem borçlu olduğum özürü onu ilk gördüğümde kocaman öperek gerçekleştireceğim.

Gerçekten kolesterolüm arttı, kilom arttı karaciğerim büyüdü ancak tüm bu olumsuzluklar beni kendime getirdi. Asla kilo verebileceğime inanamaz hayatımı böyle tombik tombik tamamlamayı kabul etmişken bu fikrimi değiştirdim ve 11 kilo verdim, her yere arabayla giderken ve 5 dakikalık yürüyüşte nefes nefese kalırken yürümeye başladım şimdi problemsiz 4-5 sat yürüyebiliyorum. Kilolarımın her gramımı hissederek verdim. Önceliklerim değişti oğlum, eşim sonra ben sıralaması ben, oğlum,eşim ve diğerleri olarak değiştirdim…O çok sevdiğim erkeklere ben iyi olmazsam yardım edemem. Oğlum haftada üç gün “anne yardımcısına” gidiyor artık, annemin tüm itirazlarına “zavallı çocuk” sızlanmalarına rağmen, çünkü zaten önceleri hastalık nedeniyle oğlumu kucağıma alamıyordum, eğilip kalkamıyordum, onunla oynayamıyordum ve bu bakıcı işi canımı sıkıyordu çünkü oğlumu ben büyütmek istiyordum. Şimdi devlet kontrolünde sertifikalı bu “bakıcı hanım” fransızcasının çevirisi “anne yardımcısı” oğluma benden daha çok yardım etti. Sadece onunla ilgilendi, oynadı bende Leonardo’nun yokluğunda kendimi iyileştirdim ve onunla oynayabilmeye, eğilip kalkabilmeye başladım.


Sonrası yavaş yavaş geldi önce televizyon seyretmeye, sonra kitap okuyabilmeye, sonra daha iyi hissetmeye, hobilerime ve sonunda bir sabah radyoyu açıp müziği dinleyip dans etmeye başladım. Hayatı içime çektim, yaşadığım oğlum yanımda olduğu için şükrettim ve müziğin sesini biraz daha açtım. Beni her konuda destekleyen bu farklı kültürün insanı kocama, iyi huylu oğluma müteşekkirim.
Hayatınızdan müzik eksik olmasın, hayatın tüm notlarını doya doya yaşayın, dinleyin, seyredin, okuyun, sevdiğiniz ne varsa yapın asla ertelemeyin, hissedin çünkü bu hayatı bir kere yaşayacağız ve bazen en normal şeyleri yapabilmek bile zor olabilecek, bu anların hiç gelmemesini umut ederek olduğunuz yere, sahip olduklarınıza şükredin. Size sevgilerimi yolluyorum ve sıkı sıkı sarılıyorum. Daha ciddi hastalıkları olan insanlara metanet ve kolaylıklar diliyorum onlar içinde dua eden biri var burada…

10 yorum:

Adsız dedi ki...

bestecim ben leyla teyzen seniçok öpüyorum hastalık saglıgın zekatıdır derler sen fazla fazla ödemişsin buda seni olgun tadından yenilmez bir hale getirmiş hızlı bir egitim gibi zor günler geride kalmış oglunla ailenle mutlu günlere uçacaksın artık seni severdim şimdi daha çok seviyorum blogunu takip edecegim öpt

Adsız dedi ki...

canim kizim hayatin nedegerlioldugunu hersaniyesinin tadini cikarmayikeske bu kotu hastaligi yasamadan anliyabilseydinhayat guzelheledesevdiklerin yanindaysa allah seni seni sevenlere ve ogluna bagisladi sukurlerolsunallahima seni seviyorum senin ic huzurunu bulman icin allaha cok yalvardim dualarim kabul oldu cok sukurseni kocaman opuyorum seni saglikli gormek beni cok mutlu ediyor annem

nevin dedi ki...

Ay Beste,

beni gece gece dunyanin bir ucunda mahfettin be kizim.. Valla ucaga atlayip, soyle sana bi sarilip donesim var..

Ne guzel bir insansin sen..

Valla bu son, soz bir daha yorum yazmiycam, gozunu cikardim biliyorum ama cikarilmayacak gibi degil..

Hayatinin bundan sonraki her saniyesi dertsiz, acisiz gecsin.. bunu gercekten butun kalbimle diliyorum. Simdi de uyumaya gidiyorum :)

beste dedi ki...

Nevin Hanim, lutfen yorum yazin yoksa nasil anlarim begendiginizi, cok mutlu oldum sizi tanidigima bende ayni coskuyu resimlerinize bakinca hissettim, resimlerinizde yasama sevincini ve huznu goruyorum bir arada ayni hayat gibi belki sizin gibi belki benim gibi... Cok sevindim sizi bulduguma kocaman sevgiler:)

OiP dedi ki...

Bestecim, çok içten ve düşündürücü bir yazıymış bu... nasıl güzel aktarmışsın hislerini. sanki bunları yanında yaşamış, olanı biteni görmüş gibiyim...

çok zaman olmuş ama geçmiş bitmiş olsun..

Kendin için yaşamayı seçmişsin ya, bu çok güzel. O dediğin yorgunluklar anca böyle bir tercihle bitiyor değil mi? off off… kafamı karıştırdın bak.

Uzun zamandır senin kadar güzel bir insanla tanışmamıştım….
Sevgiler tekrar

beste dedi ki...

OIP-Naptin sen yahu beni kalbimden vurdun, eski yazilarim okununca zaten seviniyorum birde boyle sahane yoruma agzim kulaklarima vardi:)) Sana da kucak dolusu sevgiler, muck muck

Gulcin dedi ki...

Ben seninle tanisma sansini yakaladiktan. blogunu kesfettikten sonra bir yazinda bahsetmistin rahatsizlik gecirdiginden ve sonrasinda hayatinda bazi degisimler yasadgindan. O zaman bu kadar detayi bilmiyordum sana gecmis olsun derken Beste. Simdi yeniden gonulden bir gecmis olsun yolluyorum sana. Bir daha hic boyle sikintilarla karsilasma, bir daha boyle yazilar yazmak zorunda kalma ama bir yandan da bil ki ben bunu okurken bak iste dedim bu yuzden sana yapma diyor sevdiklerin. Inan bana bu yaziyla neden iki yil once bazi seyleri degistirme kararini aldigimi bana yeniden hatirlattin hem de tam da unutmaya baslamisken. Cok tesekkur ederim kendi adima sana.

Sen hep guzel yemekler dene, sen hep guzel ailenle guzel anilari paylas, sen hep bahceleri dogayi ogret bana. Seni okuyan herkes gibi ben de ogreneyim, ogrendikce ve senin yasama sevincini gordukce mutlu olayim buralarda. Bu yazilarda anilarda kalsin hep. Iyi ki varsin Beste ve iyi ki hayatinda bu yeni perdeyi acmissin. saglik, mutluluk, huzur seninle olsun.

Buralardan sevgiler

beste dedi ki...

Gulcin'cim ne guzel seyler yazmissin benimde yolumu aydinlatan çok deger verdigim kadinlar oldu, oluyor sana bir nebze faydam olduysa ne mutlu bana canim. Evet hicbir seyi erteleme ve yureginin sesini dinle yasama sevincimiz hep var aslinda onu bogan biraz bizleriz çok tesekkurler, saglik, mutluluk, huzur baska ne ister sevgiyle kucakliyorum seni:)))))

Adsız dedi ki...

Merhaba Beste,

ben blogunu ilk kez bugün gördüm. En yeni takipcinim yani :) suan sayfadan sayfaya atlayip, okuyorum. Yazilarin cok acik, dürüst ve ilham verici (kahveli likörü deneyecegim). Ben de Alam esim ve minik kizimla Münih´de yasiyorum. Bu yazini görünce sadece okuyup gecemedim. Bir de selam vermek izledim. Zaman buldukca eski paylasimlarini da okuyarak takip edecegim seni. Selamlar. Elif

Ceyda dedi ki...

Beste Hanım Merhaba,

Ben sanırım tersten keşfettim sizi :) Botanical art başlıklı paylaşımızda "balık tutma" heyecanıyla "aaa başka blogları varmış Beste hanımın" diyerek şöyle bir göz atarken dün gece saat 02:00'ye kadar oradan buradan rastgele gezinirken buldum kendimi blogunuzda sonunda böyle olmaz diyerek arşivden en başa giderek tek tek baştan tanışmak istedim... Bu yazınız yüreğime dokundu ama öyle üzülerek değil yanlış anlamayın öpücük gibi; tersten keşfetmenin faydası sanırım Botanical artı paylaşan pırıl pırıl yaşam enerjisi dolu bir insanın neler yaşayıp neler aşmış olduğunu görmek, hayattan ve doğadan nasıl bu kadar keyif alıp bu kadar güzel bakmasını sağladığını görmek çok güzel.. Tabii ki sizi tanımıyorum öncenizi sonranızı bilmiyorum ama bende bıraktığı his sanki bu yazınız ve yaşadıklarınız sizi gökkuşağı ile tanıştırmış, gel renklerimi keşfet diye davet ve siz aynı enerjiyle bizleri okurlarınızı davet ediyorsunuz... Tek tek tersten giderek blogunuzu ve sizi tanımak harika bir his. Hayatıma hoş geldiniz :)

Sevgilerimle
Ceyda Elmasoğlu

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin