14.03.2008

canada,kar ve geyik/cherbourg ve yağmur




Adamın biri Kanada'ya yerleşmiş ilk ay ; "Aman allahım ne güzel bir yer burası ne romantik her gün kar yağışını seyrediyorum kar taneleri nazlı nazlı düşüyor keyifle izliyorum. Markete giderken yolda dikkat geyik geçebilir tabelası var ne şeker bu tatlı hayvanları yolda görebiliyorum" diye seviniyormuş. İkinci ay; allahım gene kar yağdı evden çıkamadım evden çıkabilmek için yolu ve garajın önünü temizlemem lazım ama çok keyifli , bu kar küreme kamyonu tam ben işimi bitirince geliyor tesadüf herhalde diye düşünmüş. Üçüncü ay gene kar yağdı, hiçbiri yere gidemedim karları küreyip bitirdiğimde bu kamyoncu geldi pis pis gülüyor gibiydi yolda az kalsın bir geyiğe çarpıyordum. Dördüncü ay gene bu s..ğimin karı yağdı, yolda s..tiğimin geyiğine çarptım burası korkunç nefret ediyorum!!!
Şimdi benim hikayede buna benziyor biraz. İstanbul'da çalışmaktan, stresten çok hırpalanmıştım ve tek hayalim sakin bir yerde şömineli, bahçeli bir evde huzurlu bir hayat sürmekti. Şimdi o hayata sahibim ama bu seferde fazla sakin, çevremde kimse yok yolda bir allahın kulunu görürsem o günü şanslı addediyorum. Bu köyde insanlardan fazla, bildiğiniz üzere köpekler ve inekler var ve neredeyse her gün yağmur yağıyor.
Şehre gitmek için 20 dakika min yürüyorum ve otobüse biniyorum 7 dakika sonra medeniyetteyim. Başlarda oh ne güzel mecburi spor idi şimdi söylene söylene gidiyorum. Hadi yürümek gene problem değil ama kardeşim yağmur yağıyor ve ıslanıyorum. Kendimi Everest dağına çıkmış 30. expedisyonunu gerçekleştiren biri gibi hissediyorum ıslak, yürüdüğü için ısınmış ama yanakları donmuş.
Nerdeyse her gün yağmur yağıyor bir tek Seda'nın geldiği hafta günlük güneşlikti o burayı Güney Fransa gibi güneşli bir yer sanıyor :)

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin